Hastanemizde Endoskopik Ultrasonografi Hizmeti (EUS)
02 Aralık 2022

Endoskopik Ultrasonografi (endosonografi)

   Endoskopik ultrasonografi (EUS) veya endosonografi, endoskopi ile ultrasonografiyi tek bir  cihazda birleştirmektedir.  Endosonografi, standart endoskopide olduğu gibi sindirim sisteminin içini göstermekte ve ek olarak sindirim sisteminin dış katmanlarını ve etrafındaki dokuları (lenf bezleri ile komşu organlar) incelemeye olanak sağlayan ileri teknoloji bir araştırma tekniğidir.

Endoskopik Ultrasonografi’nin (endosonografi) standart ultrasonografiden farkı nedir?

  • Endoskopik ultrasonografi (endosonografi) endoskopi ile yapıldığından organların iç kısmına girilir ve böylelikle görüntüler çok daha yakından ve detaylı bir şekilde alınır, buna karşın standart ultrasonografi ise deri üzerinden (transkutanöz) yapıldığından çok daha uzaktan ve daha az detay verebilen görüntüler almaktadır.
  • Endoskopik ultrasonografinin başlıca üstünlüğü derinlik duyusunu verdiğinden yemek borusu kanseri, mide kanseri, rektum kanseri, pankreas kanseri ve makat kanseri gibi durumlarda hem kanserin derine doğru yayılımı ve hem de etraftaki lenf bezi, damar ve organlardaki tutulumu hakkında fikir vermekte ve bu bölgelerden biyopsi alma olanağı tanımaktadır.
  • Endoskopik ultrasonografi (endosonografi), damarların içindeki kan akımını göstermekte, standart ultrasonografi’ye göre daha üstündür.
  • Endoskopik ultrasonografi (EUS) veya endosonografi, lenf düğümlerinden biyopsi örneği almakta standart ultrasonografi’ye göre daha üstündür.

    Endoskopik Ultrasonografi (endosonografi) hangi hastalıklar için kullanılır?

  • Yemek borusu kanseri, mide kanseri, rektum kanseri, makat kanseri safra yolu kanseri, pankreas kanseri: tanısı, biyopsi alınması, kanserin erken evrede saptanması, ameliyat sonrası takipte nüks bulgularının araştırılması, ameliyat öncesinde ışın tedavisi (radyoterapi) verildi ise tümör çapındaki gerilemenin araştırılması, rektum etrafındaki komşu organlarda (prostat, mesane, vajina), lenf bezlerinde ve damarlarda kanser tutulumunun incelenmesi ve tümörün derecesinin (T1, T2, T3, T4) belirlenmesinde % 80-99 arasında etkili olduğu bildirilmektedir.
  • Sindirim sistemi kaynaklı yumuşak doku tümörleri: Yemek borusu, mide, rektum ve makat gibi organların duvarlarından kaynaklanan bağ dokusu veya yumuşak doku kökenli yağ bezesi (lipom), gastrointestinal stromal tümör (GİST), vb. tümörlerin tespitinde
  • Prostat kanseri: tanısı, biyopsi alınması
  • Karın içi lenf bezlerinden biyopsi alınması: bağırsak lenfoması, bağırsak tüberkülozu, vb. hastalıkların tanısının patolojik tetkik ile konulmasında çok etkilidir.